Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Allahım! Bütün eşyadan önce var olan Evvel Sensin; Senden önce hiçbir şey yoktu. Her şey göçüp gittikten sonra bâ-kî kalacak Âhir Sensin; Senden sonra hiçbir şey kalmayacaktır. Sayısız açık delillerle varlığı meydanda olan Zâhir Sensin; Senden ayan hiçbir nesne olamaz. Varlığının keyfiyeti gözlerden ve idrakten uzak olan Bâtın da yine Sensin; Senden başka hiçbir şey bizzat mevcut değildir. Allahım! Seninle aramıza –göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa– hiçbir engelin girmesine fırsat verme ve bizi hiçbir zaman huzurundan kovma! Bize –bizim istihkakımıza göre değil de– Senin keremine yakışır bir şekilde muamelede bulun. Ne olur, işlediğimiz günahlardan dolayı bizi azaba uğratma! Ya Rab! Bu muhtaç ve müştak kullarına muhabbetinin halavetini tattır da, sinelerimiz inşiraha ersin.. marifetinin nurlarıyla zâhir-bâtın bütün latîfelerimizi öyle aydınlat ki, kalblerimiz bir kez daha hayat bulsun.. gönüllerimizi esmâ-i hüsnânın ve sıfât-ı sübhâniyenin ziyasıyla tenvir buyur ve bizi Yüce Nebi’ni
Ey Rabbimiz ve ey yegâne İlahımız! Zihinlerin idrakinden âciz olduğu yücelerden yüce Zâtın, ulvî sıfatların, birbirinden güzel isimlerin hakkı için ve Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sallallahü aleyhi ve sellem) hürmetine sinelerimizi tertemiz hâle getirerek pürnur eyle.. her şeyin başı ve bütün sevgilerin de en saf, en duru kaynağı olan muhabbetine mazhar kıl ve ‘mustafeyne’l-ahyar’ diye tavsif buyurduğun seçkinlerden seçkin kullarının evsafıyla bizleri de donat.. her zaman ve her yerde işiten kulağımız, gören gözümüz, hisseden kalbimiz ol ve nezdindeki ilm-i ledünden bizleri de hissedar eyle! Ey merhameti hayallerimizin sınırlarını aşkın Merhametliler Merhametlisi! Biz nâçar ve kimsesiz kullarına da şefkatle muamelede bulun! Ey bize her şeyden daha yakın bulunan Yüce Rabbimiz! Bizleri uzaklığın yakıp kavuran soğuğundan kurtar.. bulacağını bulmuş ve başka aramalardan kurtulmuş gerçek vuslat kahramanlarının, gezip yüzmeden sıyrılmış temkin erlerinin zümresine bizi de dâhil eyle.. l
Ey her zaman kullarına rahmet ve merhametiyle muamele eden Yüce Allahımız! Senden bu düşkün kullarına da merhamet edip, onları iman-ı kâmil ve marifet-i tâmme ile donatmanı diliyoruz. Sinelerimizde, Senin azamet ve ululuğunun hakkı olan hürmete kaynak teşkil edebilecek mehâbet, me-hâfet ve vuslata karşı şevk ü iştiyak hislerini uyaracak yegâne Zat Sensin! Ne olur, bu lütuflarından bizi mahrum bırakma! Bizleri razı ve hoşnut olacağın amellere muvaffak kıl.. taklide takılmayarak kendi iman binasını kendi cehd ü gayretiyle ikame eden, bu imanın tabiî neticesi olarak da yaptıklarını hep arızasız ve kusursuz olarak yerine getiren ve haklarında yerde-gökte ‘vüdd’/sevgi vaz’ettiğin kullarından eyle.. sadakatı, ihlâsı, Hak huzurunda hep hürmet içinde iki büklüm olup mütevazi durmayı yani hudû ve huşûu da fıtratlarımızın bir yanı hâline getir! Ya Rab! Sen hak kelâmında ifade buyuruyorsun ki: “(Kullarım!) Bana dua edin, ben de o dualarınıza cevap vereyim!” İşte kapıkulların olarak huzurundayız v

O dünyada malın varsa sat baba

Mal bıraktın,mülk bıraktın üşüştük Kavga ile niza ile bölüştük Üç-beş karış toprak için dövüştük Mezarında hüzün ile yat baba Evlatlarım etsinler diye rahat Satmadında geçindin kıt kanaât Evladından sana olsun nasihat O dünyada malın varsa sat baba (Ölüm vardır beykâfi sakın meyletme dünyaya Kapılmama evlayken sakın aldanma hülyaya Çalış emri ilahi gücün yettikçe iknâya Gelenler hep sefer eyler muhakak dâru ukbaya Yüzünden iltica ile cenap sat mevlaya).
O dünyada malın varsa sat baba

O dünyada malın varsa sat baba

Mal bıraktın,mülk bıraktın üşüştük Kavga ile niza ile bölüştük Üç-beş karış toprak için dövüştük Mezarında hüzün ile yat baba Evlatlarım etsinler diye rahat Satmadında geçindin kıt kanaat Evladından sana olsun nasihat O dünyada malın varsa sat baba

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? Victor Hugo

Zindandan Mehmed'e Mektup

Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, olmazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu? Bir idamlık Ali vardı, asıldı; Kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı. Ondan kalan, boynu bükük ve sefil; Bahçeye diktiği üç beş karanfil... Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'! Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat... Beni Allah tutmuş, kim eder azat? Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem... Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem! Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil; Sayım var, maltada hizaya dizil! Tek yekûn içinde

Beklenen

Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar? Necip Fazıl Kısakürek

Sakarya Türküsü

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! .. Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal. Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan; Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan. Şimdi dövün Sakarya,
   Rabbimiz! Senin fikr ü zikrinden uzaklaştıracak ne kadar meşguliyet varsa onların hepsinden bizi uzak tut.. bu acz ü fakr içindeki kullarını hiçkimseye muhtaç olmayacağımız, başka hiçbir kapının önünde el açmak sefaletine düşmeyeceğimiz ölçüde fevkaladeden lütuflarınla zenginleştir; zenginleştir Ya Rab, zira gerçekte veren yalnız Sensin, biz ise Senin kapının önünde bir “nigâh-ı âşina” bekleyip duran kapıkullarınız.    Merhameti sonsuz yü-ce Rabbimiz! Sinelerimize inşirah salmanı, yolumuzu, peygamberan-ı izamın, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yolu eylemini istirham ediyoruz. Sen her şeye gücü yeten, her istediğini gerçekleştiren ve yakarışlara mukabelede bulunmak şanına çok yakışan yegâne Zatsın; ne olur, bizim dualarımıza da icabet eyle ve sağımızdan-solumuzdan, önümüzden-arkamızdan, üstümüzden-altımızdan gelebilecek bütün tehlikelerden ve Senin azabına uğramaktan; aynı zamanda bunların hasıl edeceği korku, gam ve kederden de sıyanet buyur!    Ey isteyenlere cevap veren

HER ŞEY SENDE GİZLİ

Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat!

Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun Etme

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme. Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme. Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme. Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için... Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme. Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi, Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme. Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan. Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme. Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan. Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme. Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer; Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme. Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi, Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme. Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize, O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme. Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle. Huzurumu bozuyors
Yüce Allahım! Sen Zatıyla kâim olup başkasına muhtaç olmayan yegâne varlıksın ve Senden başka her şey Senin kayyumiyetine (ayakta tutmana) muhtaçtır. Yine Sen sıfât-ı sübhaniyen (mukaddes ve münezzeh sıfatların) ile her şeyi kuşatansın ve bütün kevn ü âlem Senin bu ihata dairen içinde bulunmaktadır. Esma-i hüsnası (güzellerden güzel isimleri) ile kainat üzerinde tecellilerde bulunan ve bütün eşya, tecellilerinin değişik karelerinden ibaret olan Zat-ı Ecell-i A’lâ da Sensin. Rabbimiz! Bizi nezdinden göndereceğin bir ruh ve Senin muhabbetine ulaştıracak bir marifetle te’yîd buyur.. kalbimizde dolaylı ya da doğrudan Senin rızana ulaştırmayan/ulaştırmayacak olan sevgiler varsa onları da sil süpür.. tatmak, görmek gibi havâss-ı zâhiremizi, hayal, hafıza gibi havâss-ı bâtınamızı ve kalbe bağlı duygularımızı, Senin emrine muhalefetten muhafaza eyle! Rabbimiz! Bütün bunları dilenirken yine Senin gazabından rızana sığınıyor, cezalandırmandan rahmaniyet ve rahîmiyetine iltica ediyoruz; ne olur,
Ya Rab! Senin kudretin her şeye yetecek kadar büyük, nimetlerin de bütün varlığı kuşatacak kadar umumîdir. Bizi de rububiyetinin nurları ve uluhiyetinin esrarıyla çepeçevre sarmalamanı dileniyoruz. Rahman ve Rahîm isimlerinin hürmetine bu muhtaç kullarını da rahmaniyet ve rahîmiyetinle te’yîd buyur. Senin dostluğuna her şeyden daha fazla ihtiyacı olan bendelerini üns ikliminin re’fet ve nurundan mahrum eyleme; eyleme ki, sübuhât-ı esmaiye ve sıfatiyende biz de eriyip tükenelim. Varlığını vicdanlarımıza duyur ve gönüllerimizi marifet-i tâmme ile öyle bir doyur ki, Seni daha iyi tanımaya vesile olabilecek ne kadar malumat varsa hepsinin inceliklerine ve derinliklerine biz de muttali olabilelim. Ya Rab! Sen cömertliğine hudut olmayan yegâne Cevâd-ı Kerîm ve rahmetinin sınırları hayal bile edilemeyecek kadar engin bir Rabb-i Rahîmsin! Ne olur, ihsanlarından bu kapı kullarını da mahrum etme ve nimetlerinle bizi de şâd ve mesrur eyle!
   Ey yüceler yücesi Rab! İşte yine Senin kalblere inşirah salan huzuruna geldik. Sana teveccüh ediyor, mukaddes iklimine sığınıyor ve teveccühümüze teveccühle hem de teveccüh-ü tâmm ile mukabelede bulunmanı dileniyoruz. Bize aksine ihtimal verilmeyecek kadar güçlü ve olgun bir iman; hiçbir şirk şaibesiyle bulanmamış berrak bir tevhid telakkisi lütuf buyur. Kalblerimizi, Senin için sevilenler dışında zerresi bile Senden başkasına tahsis edilmemiş dupduru bir sevgiyle donat. Vicdanlarımızı kusursuz, pâk ve her hususta noksansız bulunduğun mülahazasına bağlanmış ve Zat-ı zülcelaline isnad edilmesinden hoşnut olmayacağın sıfatlardan azade kalmış bir takdis düşüncesiyle mamur kıl.. ve iyilik mülahazasına kilitlenmiş mukarreb kullarına ihsanda bulunduğun gibi bize de topyekün günah, hata, masiyet, batıl mülahaza ve hiçbir sağlam esasa dayanmayan kuruntulardan kurtulma yolları ihsan et!

11 OCAK 2012

Rabbimiz! Günahlarımızdan ve hatalarımızdan dolayı bize azap etme! Senin azabına uğrayarak helak olma endişesinden dolayı tir tir titriyoruz; bahtına düştük, ne olur, bizi azabından koru ve bize dünyada ve âhirette afv ü âfiyet ver. Ey yüceler yücesi Allahımız! Senin kapından başka sığınacak yerleri olmayan biz muhtaç kullarını içine yuvarlandığımız bir takım yakışıksız amellerden dolayı muâhaze etme.. dönüp dolaşıp Sana gönül bağlamış kullarına musallat olmak isteyen vatan, millet, insanlık ve din düşmanlarına fırsat verme.. bizi hem Senin hem de yüce habibin Hazreti Muhammed (aleyhi efdalüssalavât ve ekmelüttahiyyât)’ın asla dokunulamayan ve zarar verilemeyen himayene dâhil eyle ve yürüdüğümüz yolumuzu her biri birer takva âbidesi hâline gelmiş müttakî önderlerin yollarıyla birleştir. Ey ihsanda bulunup kullarını mevhibeleriyle donatmakla hazinelerinden hiçbir şey eksik olmayan yüce Rabbimiz! Bizi de günahların zarar veremeyeceği sağlamlıkta bir sadakat, yüzünü sadece Sana çevirmekle

10 OCAK 2012

Rabbimiz! Biz yoktuk; Sen varettin. Fakat biz kendimize zulmettik, zulmettik de olmadık günahlar irtikap ettik, mesavîye girdik, Senin asla hoşnut olmayacağın vadilerde dolaştık. Ey Rab! Şimdi bütün bunları yüce huzurunda itiraf ediyoruz. Şayet bizi affeder ve bağışlarsan –Sen de biliyorsun ki– Senin mülkünden hiçbir şey eksilmeyecektir. Bize azap edersen, o zaman da saltanatında bir ziyade olmayacaktır. Ey Kendini her kelamının evvelinde Rahman ve Rahîm diye tavsif bu-yuran Merhametliler Merhametlisi Rab! Sen dilersen bizden başka azap edecek başkalarını bulabilirsin. Ya biz! Senden başka merhamet edecek birisini asla bulamayız. (Öyleyse) rahmetinle muamelede bulun ve bize merhamet buyur, ey Rahîm ü Vedûd!

09 OCAK 2012

Ey bilinmesi gerektiği ölçüde bilmekten fersah fersah uzak bulunduğumuz yüce Rabbimiz! Bizi marifet denizinin derinliklerine daldır; daldır ki, kalblerimiz saffet bulsun, yolumuzun sonu da vuslat olsun! Bizi nurunla rızıklandır.. şek ve şüphenin karanlık vadilerinden uzaklaştır.. zahirimizi ve batınımızı ilahî inayetinle te’yîd buyur ve bizi cismaniyetinin altında kalıp da ezilenlerin elîm akıbetine maruz bırakma! Ey kullarının dualarına her zaman mukabelede bulunan yüceler yücesi Rab! Bizim dualarımızı da kabul et.. bizi dünyada da, ukbada da kaybedenlerden eyleme.. her türlü bela ve musibetlerden sıyanet buyur ve umduklarımızın ötesinde sürpriz lütuflarınla sevindir!

08 OCAK 2012 PAZAR

Kerem ve cömertliğine hudut olmayan yüce Allahımız! Senden, lütuf sağanağınla bizleri de sırılsıklam hâle getirmeni.. kullarının kalblerini bizim Sana iman ve teslimiyetten nebeân eden duygu ve düşüncemize yönlendirmeni.. biz zayıf ve muhtaç kullarını muhafaza ve himayen altına almanı.. Hayy ve Muhyî ism-i celîllerinden gelen nurlarla, ölmeye yüz tutmuş gönüllerimize hayat üflemeni.. nezd-i ulûhiyetinden ekstra bir armağan olarak göndereceğin ilm-i ledün ile bilip duyma, duyup tanıma ve marifet ufkumuzu genişletmeni.. Senin nâm-ı celîlini dünyadaki her yüreğe duyurma istikametinde didinip duran kullarına rahmetinle muamelede bulunarak açılım üstüne açılımlar nasip etmeni ve kerem kapını bizler için de ardına kadar açmanı diliyoruz. Rabbimiz! Bahtına düştük; ne olur, hep düşe-kalka sendeleyerek yürüyen ve ruhları itibariyle bir paçavraya dönüşme tehlikesiyle her zaman karşı karşıya bulunan bu mücrim kullarını takva elbisesi, ihsan urbası, muhabbet ve kurb tacıyla zinetlendir! Sana müşta

07 OCAK 2012

Ey merhameti sonsuz Rabbimiz! Bizim ve cihanın dört bir bucağındaki bütün kullarının sinelerini imana ve İslâm’a açmanı; hakikat ile aramıza giren bütün perdeleri de kaldırmanı diliyoruz. Rabbimiz! Şayet, Senin bu masum kullarına düşmanlık duygularıyla oturup kalkanların hakkı, hakikati tanıyıp hidayete ermelerini murad buyuruyorsan, onları en kısa zamanda sırat-ı müstakîme ulaştır; kalblerini iman ve İslâm istikametinde yumuşat ve hem bizi hem de onları razı ve hoşnut olduğun amelleri işlemeye muvaffak eyle! Ey kudreti sonsuz ulu Rabbimiz! Yüce dinini bugün de bir kere daha yücelt.. müslümanları nusretinle te’yîd buyur.. bizim ve inanan kardeşlerimizin mağlubiyeti için gayret gösterenleri, bu menfur isteklerinde fiyaskoya uğrat.. boyunlarındaki tasmayı, ayaklarındaki prangayı kulluklarının en büyük alâmeti sayan bu âciz ve fakir kullarını, kardeşlerimizi ve arkadaşlarımızı da azîz kıl ve tutup kaldır!

06 OCAK 2012

Ya Rab! Sen lütufta bulunanların en güzelisin; bizi de umduklarımıza nâil eylemeni istirham ediyoruz. Başlarımızdan aşağıya sağanak sağanak yağdırdığın nimetlerden dolayı evvel-âhir bütün hamd ü senalar Sana, bizim gibi liyakatsiz gönülleri iman ve İslâm’la şerefyâb kıldığın için bütün minnet ve şükran hislerimiz yine Sanadır; bizi iman ve İslâm’la şereflendirdiğin gibi ihsanla ve daha ötesiyle de donatmanı diliyoruz. Ey kudreti sonsuz olduğu gibi rahmeti de sonsuz olan biricik Rabbimiz! Biz âciz bendelerini, ihsanda bulunduğun lütufları geri almak suretiyle ikaba maruz bırakma.. bizi de o nimetlere karşı kör ve nankör durumuna düşmekten sıyanet buyur.. bize hoşnutluğunun mahrumiyetini yaşatma! Ya Rab! Ulu dergâhının önüne geldik; Sana hatalarından dolayı uzak düşüp de hatasını anladıktan sonra içi nedametle köpüren bir ihtiyaç sahibinin lisanıyla sesleniyoruz. Dileklerimizi de sevenlerin sevdiklerinden istemesi türünden sayacağını ümid ederiz. Yaptığımız duaları, artık bütün bütün çar

05 OCAK 2012

Ey her şeyi bilen Alîm Rabbimiz! Bizi nezd-i uluhiyetinden göndereceğin ilham hüzmeleriyle doyur! Ve ey kullarını cezalandırmakta acele etmeyen hilm sahibi Halîm Rabbimiz! Bu tahammülü az kullarını, sinelerini sabr-ı cemille doldurmak suretiyle teyîd buyur! Ve ey yaptığı bütün işlerinde sayılamayacak kadar hikmetler bulunan Hakîm Rabbimiz! Yakîne susamış şu kullarının kapalı gözlerini de icraatındaki yüce ve derin hikmetlere aç! Ya Hayy u ya Kayyum! Ey gerçek hayatın Sahibi ve her şeyin varlık ve devamı Kendisine muhtaç bulunan Rabb-i Rahîm! Vicdanlarımızda sürekli Zat-ı Akdesini yâd etmeye bizi muvaffak kıl ve bütün latifelerimizi zikrinle ihya buyur.. bir an bile olsa doğruluktan ve doğru yoldan bizi cüdâ düşürme! Allahım! Ağaçların dallarına asılı yapraklara ve meyvelere varana kadar kainatta dönüp duran bütün hâdiseler.. insanların içlerinde gezip dolaşan hayaller, düşünceler.. sır ve hafîlerdeki dereceler... bunların hepsi sadece Senin deymûmiyetin ve kayyûmiyetinle (nihayet ve ye

04 OCAK 2012

Allahım! Senden bizi hep hidayet üzere yaşatmanı ve takva duygusu ile dopdolu hâle getirmeni dileniyoruz. Nefislerimizin içimize akıtabileceği her türlü şer düşüncesinden, Seninle aramıza girip perde olabilecek ve bizi Habîbinin yolundan alıkoyabilecek bütün manilerden de yine Sana sığınıyoruz. Rabbimiz! Kalblerimizi topyekün şüphe, şehvet, gaflet ve nefsanî hazların kirlerinden arındır ve bizi her hâliyle örnek olan seçkin kullarından eyle.. gönlümüzü, dilimizi zikir ve şükür hisleriyle, hamd ü sena sözleriyle doldur; doldur da bütün latifelerimizle dipdiri hâle gelebilelim. Ya Rab! Ruhlarımızı rıza makamına yükselt ve bizi hep kalb ve ruhun yüce ufuklarında gezdir!

02 OCAK 2012

Ey rahmetiyle bütün mevcudatı kuşatan Rabbimiz! Bize ve bütün müslümanlara merhametinle muamelede bulun.. Sana uzaklığın mahrumiyetini yaşatma.. bizi salih kullarından ayırma.. hâlimize acı da, bizi ne nefsimizle ne de Senden uzaklaştıracak herhangi bir şeyle göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa başbaşa bırakma.. yardımcımız, koruyanımız ol ve bizi nusretinle te’yid buyur; buyur ki Sen koruyanların en güzelisin ve Senin gücünü aşkın hiçbir şey yoktur. Rabbimiz! Önümüzden, arkamızdan, sağımızdan ve solumuzdan gelebilecek bütün tehlikelerden bizi muhafaza buyur.. sinelerimizi açığıyla-gizlisiyle, büyüğüyle-küçüğüyle her türlü şirkten ve şirk şaibesinden emin eyle.. bizden yüz çevirme.. bize şefkat ve re’fetinle teveccühte bulun.. rızıkların en güzeli olan mağfiretinle bizi yarlığa ve iyilik düşüncesine kilitlenmiş salih kullarından eyle!

01 OCAK 2012

Ey ululardan ulu Rabbimiz! Bizi, Senin azamet ve ululuğun karşısında kulluk hakikatini kavramış, yüzü her zaman yerde olanlardan eyle.. buudları ölçülemeyecek kadar geniş olan ihsan ü atâ hazinelerinden ve hadd ü hesabı olmayan bereket kaynağı fazlından bize de bol bol lütufta bulun! Ey her şeyin yegâne sahibi yüce Rabbimiz! Dostluğunla şerefyab kılarak lütufta bulunduğun kulların gibi, bize de teveccühte bulun; Sana düşmanlık edenleri mahrum ettiğin şekilde bizi de nimetlerinden mahrum etme; Sen mü’minlerin dostu ve yardımcısı, Senden talepte bulunanların isteklerini is’af eden biricik kerem sahibisin! Zaten Senin keremin sadece hâlis mü’minlere, teveccühün de ebrar ve mukarrebîne mahsus değildir; Sen her şeyi kuşatan rahmetinle dilediğini ihsan ve ikrama boğarsın... Evet, Sen lütuflarında sınır olmayan cömertler cömerdi, kullarının bütün ihtiyaçlarını görüp onları başkalarına el açma zilletinden kurtaran Ganiy-yi Hakîkî ve merhamet şualarıyla bütün varlığı sarıp sarmalayan yüceler yü

30 ARALIK 2011

Allahım! Senden, yerde ve gökteki bütün kullarının kalblerinde bizim için bir sevgi zemini hazırlamanı diliyoruz. Nezdinde armağanların en güzeli olan kurbet payesine mazhar olmuş enbiya ve mürselîne teveccühte bulunduğun gibi bizi de teveccüh ve hüsn ü kabul mevhibelerinle donat.. bizimle cinnî ve insî şeytanların; şu geçici dünya hayatında, onların saptırma, dalâlet yollarına çekme, tesvîl (ayartma) ve tezyîn (süslü gösterme) arzularının arasını meşrık ve mağrip arasındaki mesafe kadar uzak tut! Rabbimiz! Kapında durup acz u fakrla beraber reca duygusuyla dilendiğimiz şeyleri bize lutfedeceğine inanıyoruz. Sen, Raûf ve Rahîmsin; ne olur, umduklarımızı boşa çıkarma!

29 ARALIK 2011

Allahım! Senden, yerde ve gökteki bütün kullarının kalblerinde bizim için bir sevgi zemini hazırlamanı diliyoruz. Nezdinde armağanların en güzeli olan kurbet payesine mazhar olmuş enbiya ve mürselîne teveccühte bulunduğun gibi bizi de teveccüh ve hüsn ü kabul mevhibelerinle donat.. bizimle cinnî ve insî şeytanların; şu geçici dünya hayatında, onların saptırma, dalâlet yollarına çekme, tesvîl (ayartma) ve tezyîn (süslü gösterme) arzularının arasını meşrık ve mağrip arasındaki mesafe kadar uzak tut! Rabbimiz! Kapında durup acz u fakrla beraber reca duygusuyla dilendiğimiz şeyleri bize lutfedeceğine inanıyoruz. Sen, Raûf ve Rahîmsin; ne olur, umduklarımızı boşa çıkarma!

28 ARALIK 2011

Ey hem dünyada hem de ukbada bitip tükenme bilmeyen hazinelerin sahibi.. ey ihsan ve atâsıyla bütün âlemleri kuşatan yüce Rab! (Mukaddes ve bereketli) hazinelerinin kapılarını bize de aç.. bize de teveccüh buyur ve nezdinden hususi bir nurla simalarımızı, sinelerimizi pür-nur eyle.. Sana yaklaştırmayan ve Sen’den uzaklaştıran masiva adına ne varsa hepsini tecellilerinin şualarıyla gönlümüzden çıkar.. çıkar ki kalbimizde sadece Senin sevip hoşnut olduğun şeylere karşı arzu ve iştiyak kalsın. Her dem tazelenen sürpriz eltâf-ı sübhaniyenle biz muhtaç kullarını sarıp sarmala.. maiyyetini içimize öyle duyur ki onunla Senden başka her şeye karşı müstağni kalabilelim. Ve ey Rabbimiz! Mukarrebîn ve ebrara nimetlerini sağanak sağanak yağdırdığın gibi bize de bol bol iyilik ve cömertlikte bulun!

27 ARALIK 2011

Allahım! Evvel Sen, Âhir Sen, Zâhir Sen, Bâtın Sen, her şeyin ilmi nezdinde olan yegâne Alîm de Sensin. Bahtına düştük, ne olur, Doğu ile Batı’yı birbirinden uzak tuttuğun gibi, inadı, lüzumsuz yere ısrarı ve arzularına uymak suretiyle İblis ve avenesine benzemeyi de bizden fersah fersah uzak kıl. Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahları, Senin mukaddes sevgine mazhar olmuş kullarının günahları (gibi) kabul et.. Senin inayetinle bizden sâdır olmuş şayet bir kısım hasenât varsa, onları da kendi hata ve kusurlarıyla Senin sevginden mahrum kalmışların hasenatı gibi değerlendirme.. âkıbetimizi ihlâsa mazhar olmuş kullarının akıbeti gibi eyle.. ümid ettiğimiz hususlarda da bizi haybet ve hüsrana uğratma, ey her isteyene veren ve Kendisini ihsanda bulunmaktan hiçbir şeyin engelleyemeyeceği lütuf ve kerem Sahibi...

26 ARALIK 2011

Ey recâ kapısının biricik sahibi.. ey bütün ümit ve beklentilerin yegâne mercii! Gönülden istediğimiz şeylerin gerçekleşmesi istikametindeki recamızla sadece Sana teveccüh ediyoruz; beklentilerimizi dua kabul buyur.. af ve cömertlik denizinden üzerimize sağanak sağanak rahmet yağdır, yağdır ki Senin huzur bahşeden huzuruna emniyet ve selamet içinde varabilelim. Bütün lezzetleri acılaştıran ölüm değişik zorluklarıyla gelip çattığında, kabirde ve topyekün niyet ve amellerin ortaya döküldüğü hesap gününde, sevenlerin sevdiklerine davrandığı gibi, Sen de bize re’fet ve şefkatinle muamelede bulun.. rahmetine her zaman muhtaç bu fakir kullarını, mahşer gününün ve amellerin teraziye konulup tartıldığı ânın sıkıntı ve kederlerinden yine merhametinle ferahlandır.. bütün varlığı çepeçevre kuşatan şefkatinle ve bitip tükenmek bilmeyen iyilik hazinenle bizleri de sarıp sarmala!

25 ARALIK 2011

Ey her şeyin zimamı yed-i kudretinde bulunan Yüce Rabbimiz! Biz zayıf ve âciz kullarını, olmuş ya da olması muhtemel her türlü tehlikeli durumdan ve Senin sevip razı olmadığın bütün hâllerden, fikir sapmalarından ve düşünce inhiraflarından muhafaza buyur.. ululuğunun nurunu insî, cinnî şeytanların ve durmadan kötülüğü salık veren nefs-i emmarenin şerleriyle bizim aramızda perde yap! Rabbimiz! Bütün gü-nahlardan ve o günahlara götüren yollara düş-mekten yine Senin rahmet ve inayet iklimine sığınıyoruz. Münezzeh ve mualla yakınlığını lutfederek payeler üstü payelere erdirdiğin kurbet kahramanlarına hatırlattığın hakikatleri, hata, günah ve isyan mülahazaları zihinlerimize hücum etmeden önce, bize de hatırlat ve sakındırıp menettiğin ne varsa hepsini bize çirkin göster; onların yalancı tatlarını kalblerimizden izale buyur!

24 ARALIK 2011

Ey her iş Kendisinde başlayıp yine kendisinde biten.. ey Kendisinden başka mabud ve hakikî maksud bulunmayan ve kainatın bütün unsurları bir ve tek olduğuna apaçık delalet eden Yüce Rabbimiz! Senden iman-ı kâmil, yakin-i tâm, ihlâs-ı etemm, tevbe-i nasûh, bütün günahlardan bağışlanma, vuslat yollarını açacak bir marifet ufku ve zahir ve batın duygularımızı aydınlatacak genişlikte bir nur istiyoruz. Sana başkaldırma ma-nasına gelen her türlü isyandan, günahtan ve Senin, sevip hoşnut olmadığın çirkin durumların kirletici atmosferinden bizi kurtarmanı diliyoruz. İzin ve müsadesi olmadan hiçbir güç, kuvvet ve hareketin meydana gelemeyeceği Yüceler Yücesi! Sonsuz güç ve kudretin yüzü suyu hürmetine bize vadettiğin hayırların nüzûlünü yine Senden bekliyoruz. İnzar ettiğin bütün şerleri de yine Senin o sonsuz kudretine dayanarak savmaya çalışıyoruz. Ey nihayetsiz merhamet sahibi Rahman, ne olur, bizi muhafaza, görüp gözetme ve koruma atmosferine al; hıfzının, sıyanetinin seralarıyla çepeçevre

23 ARALIK 2011

Rabbimiz! Bizim kalblerimizi ve cihanın dört bir bucağındaki bütün kullarının kalblerini imana, yakine, İslâm’a ve ihsana açmanı diliyoruz. Gökte ve yerdeki kulların arasında bizim için vüdd (hüsn-ü kabul) halket.. Senin yüce dinine hizmet etme mülahazalarıyla çıktığımız bu yolda işlerimizi kolaylaştır, umduklarımıza nail eyle ve üzerimize düşen vazifeleri yüzümüzün akıyla yerine getirmeyi nasip et. Ey her zaman gizli ve sürpriz nimetleriyle bizleri lütuf sağanakları altında sırılsıklam hâle getiren yüce Mevlamız! Bazılarını az-çok sezip korktuğumuz ve bazılarını da hiç fark edemediğimiz için endişe bile duymadığımız tehlikelerden dünyada ve âhirette bizi emin eyle.. şu kısacık fani hayatta altından kalkamayacağımız belalara maruz kalmaktan, kabrin ağır imtihanından, Cehennemin kasıp kavuran ateşinden, yüce Zatın, Rahman ve Rahim isimlerinin hakkı için bizi sıyanet buyur, ey günah ve kusurlarla âlûde kullarını çokça bağışlayan Gaffar ve ey günahkarların hata ve isyanlarını setreden Set

22 ARALIK 2011

Ey her şeyin perçemini elinde tutan ve bütün kapıların anahtarları sadece Kendi nezdinde bulunan Yüceler Yücesi Rab! Senden, bizi masivanın bütün kayıtlarından azat etmeni ve en hayırlı kapıları biz muhtaç kullarına açmanı diliyoruz. Bu pürkusur bendelerini sadece Sana, hem de en mükemmel bir şekilde kullukta bulunmaya muvaffak kıl.. Rahmet ve inayet tecellilerinle ihtiyaçlarımızı gidererek Senden başka her şeyden ümidimizi kes (kes ki, aradıklarımızı sadece Senin kapında arayalım).. içimizde şeytanın ve her zaman kötülüğü emredip duran nefislerimizin taleplerine karşı bir ürperti uyar.. bizi hükmünden ve icraat-ı sübhaniyenden hoşnut, sağanak sağanak yağdırdığın lütuflarının şükrüyle gerilmiş, Zatını ve isimlerini yadetmekten engin bir haz duyan ve Sana kavuşmaya karşı her zaman iştiyakla dopdolu olan kullarından eyle! Rabbimiz! Engin rahmetine iltica ediyor ve bizi başka değil, sadece, ulu dergâhının önünde yana yakıla içini döken, yüzünü yalnızca Sana dönen, Senin emir buyurduğun yo

21 ARALIK 2011

Allahım! Biz, Senin müslüman kulların, mahzun ve kederli olarak huzuruna geldik. Sen’den sıkıntılarımızı gi­dermeni, gam ve hüznümüzü de izale buyurmanı dileniyoruz.. dileniyoruz zira Sen kapına koşanları hiç bir zaman eli boş geri çevirmezsin. Ya Rab! O sahip bulunduğun en güzel isimlerin ve en ulvî sıfatların hakkı için günahlarımızı mağfiret buyurmanı, ku­sur ve ayıplarımızı örtmeni, bizi sevip razı olduğun amelleri işlemeye muvaffak kılmanı, Sana gönül bağlamış bütün müslüman kullarını haddini aşıp saldırganca davranan, düşmanlık duygularıyla oturup kalkan ve her zaman komplo peşinde koşan insanlık mahrumlarına karşı nusretinle te’yîd buyurmanı istirham ediyoruz. Gelip başımıza çöreklenen her türlü üzüntü, tasa, keder ve sıkışıklık hâllerinden kurtulmamız için bize nezdinden bir fereç ve mahreç, bir çıkış yolu gönder.. varıp Sana ulaşan dosdoğru yolu göster ve bize takva elbisesini giydir. Çünkü düşenlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan yegâne zât Sensin.

20 ARALIK 2011

Ey bütün cebbar ve gaddarları azamet ve ululuğuyla dizginleyip durduran ve bize, yüce dinimiz İslâm’a ve kemerbeste-i ubudiyetle ona yürekten bağlanmış müslümanlara kinle, nef retle düşmanlık besleyenleri kudretiyle çepeçevre kuşatan Yüceler Yücesi Rab! Sen’den, sırf Sana inandıkları için, inanan kullarına adavet besleyen insafsız ve yola gelmez kimselerin ağızlarına gem vurmanı, ellerine kelepçe geçirmeni, ayaklarına zincir takmanı diliyoruz.. biz masum ve garip kullarına merhamet buyur da, bize karşı kin ve nefret duygularıyla oturup kalkan hasetçilerin menfur emellerine ulaşmalarına müsaade etme.. bizi nusretinle te’yid buyur.. Tâhâ ve Yâsin hakkı için, Peygamberlerin Efendisi yüzü suyu hürmetine, bütün şerlerden ve şerirlerden Senin Hâfiz (koruyup kollayan, himaye eden) isminle ve sevdiğin kullarını siyanet edip koruduğun diğer isimlerinle bizi de muhafaza buyur!

19 ARALIK 2011

Bizi sıyanet buyur ey yegâne Koruyanımız.. dinimize ve dünyaya müteallik bütün işlerimizde insî ve cinnî şeytanların, sürekli kötülüğü emredip duran nefs-i emmarenin vereceği zararlardan, inanan kullarına karşı kalpleri kin ve nefret duygularıyla dopdolu düşmanların saldırgan davranışlarından bizi muhafaza et, ey her zaman inayetiyle bizimle beraber olan Rabbimiz.. onların tuzaklarından, komplolarından bizi ve gönlünü Senin dinine vermiş bütün inananları himaye eyle.. hile ve hud’alarını başlarına çevir ve onları mağlup bir vaziyette gerisin geriye döndür.. bilerek yahut bilmeyerek işlediğimiz hata ve günahlardan dolayı bu hak-hukuk tanımaz insafsızları başımıza musallat eyleme.. kirli emellerini gerçekleştirmelerine müsaade etme ve bize, ihsan çeşmenin tatlı bir suyu olan, “Gel ve endişe etme, çünkü sen güven içinde olanlardansın” hakikatini tattır!

18 ARALIK 2011

Merhametinin hududu olmayan yüce Rabbimiz! Senden dünya hayatımız itibariyle biz pürkusur kullarına itikatta, amelde, yemede, içmede, hâlde, sözde ve bütün davranışlarda dosdoğru olmayı nasip etmeni, âhirette de Cennetle ve sürpriz nimetlerinle sevindirmeni diliyoruz. Diliyoruz zira Sen lütuf ve ihsanda bulunmakla maruf, iyiliğini asla esirgememek ve keremini başlarımızdan aşağıya sağanak sağanak yağdırmakla da mevsufsun. Bütün işlerimizi en güzel neticelerle neticelendir.. bu muhtaç bendelerini sürpriz ve fevkalâdeden lütuflarınla sevindir.. Rahmaniyetin ve Rahimiyetinin muktezasını yerine getir de, ikramlarınla şâd olalım, ey rahmet ve şefkatiyle kâinatı okşayıp duran Raûf ve Rahîm! Allahım! Bize, kadın-erkek kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, dostlarımıza iman ve Kur’ân yolunda hizmet etmeyi kolaylaştır, (kolaylaştır da Senin nâm-ı celîlinin ulaşmadığı hiç bir köşe-bucak kalmasın) ve bize istihkakımıza göre değil de engin merhametinin iktizasına göre muamelede bulun. Merhameti sonsuz

17 ARALIK 2011

Ya Rab! Bizi Cehennem ateşinden koru ve ebediyet yurdu olan Cennetinle şereflendir.. varlığını Seni sevmeye adamış ve nezdinde sevgiye mazhar olmuş sevgililerin dostluğuyla sevindir.. Seyyidü’l-Mürselîn ve Şefîu’l-Müznibîn olan Nebiy-yi Muhterem’e komşu eyle.. Sana kavuşup, Senin cemâl-i pâkini müşahede ihsanıyla bizleri şerefyâb kıl.. Senden bize hep merhametinle muamele etmeni diliyoruz.. Biz muhtaç kapıkullarını refîk-i a’lâya al ve nimetlerinle payeler üstü payelere er(iştir)dirdiğin nebilerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin maiyyetiyle şâd eyle.

16 ARALIK 2011

Rabbimiz! Senden, bize masivadan arınmış dupduru bir kalb, sürekli Senin yâdınla meşgul bir dil, iman esaslarını aksine ihtimal vermeyecek şekilde bilip kabullenebileceğimiz, duyup hissedebileceğimiz ve onu kendi özümüzle bütünleştirip irfan ufkuna ulaşabileceğimiz kıvamda bir yakîn-i tamm, yaratıldıkları gayeler karşısında boyun büküp her zaman kemerbeste-i ubudiyet içerisinde emre âmâde duran hisler ve bizi asla terketmeyecek bir afv ü âfiyet istiyoruz. Rabbimiz! Günahlarla âlûde bir hâlimiz var; bizi fevtettiğimiz şeyleri telafi edip yeniden toparlanabileceğimiz kâmil bir tevbeye muvaffak kıl ve bütün günahlarımızı eritecek mağfiret havuzlarına al. Gırtlaklarımıza kadar kabahatlerle kirlenmiş olsak da Sen seyyiatımızı, meâsî ve mesâvîmizi affet.. sevmediğin ve hoşnut olmadığın şeylerin muhabbet ve meyillerini kalblerimizden söküp at.. bizi kendi nezdindeki hazinelerinle te’yid buyur, kendi kuvvetinle destekle, destekle ki şu geçici dünyadan ancak Senin yardımınla emniyet ve selamet

15 ARALIK 2011

Allahım! Şayet Senin hıfzın ve riayetin olmasaydı biz mutlaka helâk olurduk.. tenezzül buyurup da bizi nimetlerinle donatmasaydın o zaman da hüsrana uğrardık. Ey bütün eksik sıfatlardan berî, yüceler yücesi Rab! Biz kapı kulların eğer Sana itaat edebilme gibi bir paye ile müşerrefsek, bu tamamen Senin lütuf ve inayetinin eseridir. Bütün verdiklerinden dolayı minnet Sana; iman ve İslâm nimetinden dolayı hamd ve şükran da yine Sanadır. Rabbimiz! Senden, bundan sonra da her zaman yar ve yardımcımız olmanı istirham ediyor, bizi yolların en sağlam ve en şaşırtmaz olanına hidayet buyurmanı diliyoruz. Sen bizim hem velîmiz, hem de biricik vekîlimizsin. Hem ne güzel vekîlsin!