Kayıtlar

Temmuz, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
   Ey gözlerin göremediği, zihinlerin, zan ve bakışların ihata edemediği Allahım!    Ehl-i imana düşmanlık yapanların şerlerine karşı bizleri Senin o zarar verilemeyen, ulaşılamayan himayene dâhil et meni diliyoruz... Ey mer­hametlilerin en merhametlisi, düzenbazların entrikalarından bizi koru; kâfirlerin küstahlıklarını, fâcirlerin komplolarını ve münafıkların saldırılarını başımızdan defet. Ey her şeye yeten, koruması hiçbir himayeyle kıyaslanamayan, bütün ihtiyaçları gideren Rabbimiz, dünya ve âhiret ihtiyaçlarımızı karşıla ve her türlü sıkıntıdan bizleri halâs eyle, tasa ve kederden kurtararak gönlümüze inşirah ver. Ey merhametlilerin en merhametlisi, ey celâl ve ikram sahibi!
   Ey koruyup gözetenlerin en güzeli Allahımız! Bizleri her zaman korumanı ve daimî himayen altında tutmanı diliyoruz. Bizlere iman-ı kâmil, a’mâl-i saliha ve ihlâs-ı etemm lütfetmekle dinimiz ve âhiretimiz hususunda yardım et. Muttali olamadığımız endişe ve tehlikelerden bizi muhafaza eyle; karşılaştığımız hâdiselerde de bir an bile olsun bizi nefsimizle baş başa bırakma... Ey kullarının günahlara düşmesi kendisine zarar vermeyen ve mağfiret etmekle hazinelerinden hiçbir şey eksik olmayan Rabbimiz! Bizlere tükenme bilmeyen hazinelerinden çokça ihsanda bulun ve yarlığa bizi! Affet bizi, lütfen bağışla kusurlarımızı, merhamet buyur bize! Sensin Mevlâmız, yardımcımız! Kâfir topluluklara karşı Sen yardım eyle bize!
   Allah’ım! İhtiyaç içinde kıvrananların, içten yakaranların, haşyetinle iki büklüm olanların ve bulunacağın lütuf için kapı aralığından gözünü hiç ayırmayanların haleti ile Sana dua ediyor, hâlimi arzediyorum!    Ey Vâcibü’l-Vücud “Al-lah”; Ey ebedî hayat sa-hi-bi “Hayy”; Ey kendi kendine kâim “Kayyum”; Ey celâl ve ikram sahibi “Zü’l-celali ve’l-İkram”! Sen-den; beni, hizmet-i ima-niye uğrunda dünyanın dört bir tarafında ko-şuş-turan erkeğiyle-kadınıyla kardeşlerimi, dostlarımı ve sevdiklerimi mağfiret buyurmanı; ayıp ve kusurlarımızı setretmeni; bize, hayra kilitlenmiş “ebrâr” ve “mukarrebin” hayatı yaşamayı müyesser kılmanı; bizleri indinde seçkin ve hayırlı zâtlar olan “müttakiler”le birlikte bulunmayı nasib eylemeni istiyorum.    Allah’ım! Senden diliyor ve dileniyoruz: No’lursun, bizi dinde sâbitkadem eyle! Yakinin zirvesine teveccüh etmeyi ve onu hedeflemeyi nasib buyur! Sayılamayacak kadar çok nimetlerin karşısında Sana şükretmeyi müyesser eyle!    Allah’ım! İnsî ve cinnî
   Ey her varlığa ihsan deryasından nimetler yağdıran ve ikramı her ikram sahibinden sonsuz derece üstün olan.. ey herkesi ve her şeyi merhametle kuşatan ve kerem ü lutfundan günahkarları dahî mahrum bırakmayan Rabbim! Benim istediklerimi de ver, cömertlik ve merhametinle beni de sevindir; ikram ve rahmet yağmurların neticesinde benim emelimi de gerçekleştir. Şu âciz bendeni eli boş, ümidi kırık, zavallı ve perişan bırakma. Sadece korktuğum tehlikelerden değil, hiç sezemediğim, tahmin bile edemediğim ve dolayısıyla da endişe duymadığım musibetlerden de beni emin eyle.    Evet, itiraf ediyorum Rabbim; Sen bana hep güzellikleri emir buyurdun ama ben pek çok defa isyan ettim.. Sen bana kötülükleri yasakladın ve onlardan kaçınmam hususunda beni uyardın, heyhat ki ben masiyetten uzak durma mevzuunda da istikamet üzere olamadım.    İşte şimdi, perçemim ellerindedir, huzurunda boynum kıldan incedir, bütün sırlarım nezd-i ilahinde bir bir bilinmektedir; ne ki, ümidim sadece Sendedir. Şayet