Allah’ım! Şayet rahmetinle sarıp sarmalamasaydın biz çoktan helak olurduk ve re’fet ve şefkatinle muamele etmeseydin muhakkak hüsrana uğrardık. Allahım! Bendelerin olan bizler şayet Sana –eksik-gedik de olsa– kullukta bulunabiliyorsak bu tamamen Senin iznin, inayetin ve lütfunla olmaktadır. İsyanlarımıza gelince onlar da yine Senin takdirindir ve Sen onların hepsini bilir, görür, duyar ve nezdinde muhafaza edersin.    Ya Rab! Sen de biliyorsun ki, -başta bu âciz benden olmak üzere- irtikâp ettiğimiz bir kısım günahları, cür’etimizden yahut ulu Zâtının ve yüce dininin hukukunu hafife aldığımızdan dolayı işlemedik. Ne çare ki şeytan ayaklarımızı kaydırdı, şeytanın içimizdeki santrali gibi çalışan nefs-i emmare de hep kötülük pompalayıp durdu.    Ya Rab! Sen affetmeyi seven bir kerem sahibisin, bir keremkânîsin. İşte nedamet hisleri içinde kapına geldik ve günahlarımızdan tevbe ediyor, “tevbeler olsun” diyoruz. Ne olur, dualarımızı kabul buyur ve içine düştüğümüz günah ve hatalardan dolayı bizi azaba maruz bırakma.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yarlığa bizi! ne demek?

O dünyada malın varsa sat baba